Kara bir güne uyandık.
Ülkeyi kaosa sürüklüyorlar.
Tarihsel kırılma.
Danıştay’ın 367 türban kararı
Bu karara oranla hukuki ve makul sayılabilir.
Bu kararın orta uzun vadede hukukun keyiflenmesi ve rövanş duygusu için inanılmaz bir gerekçe olduğu görülecek 35 yıl önceki diplomayı iptal edenler üniversite ve hukuku “ tatile” çıkardılar.
AKP ve MHP için elbette bu karar iki dönem daha başkanlık ve iktidar kararı olabilir.
Ancak bu karar Türkiye için on yıl sonra okunduğunda mahcubiyet, utanma ve incinmeye yol açacaktır. Herkes o gün şartlar öyleydi diyecek, saçma olduğunu biliyorduk ama yapacak bir şey yoktu diyecek.
Türk siyasetinin tarihine “diploma skandalı” olarak geçecek bu karar Türkiye için hukuk ve aklın aldığı büyük yaradır. Yara mutlaka bir gün kanar. Bu karar akıl ve vicdanlarda kanamaya yol açacaktır.
Diploma olayında, yetki İşletme Fakültesi Yönetim Kurulunda olmasına rağmen, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu neden devreye sokuldu çok düşündürücüdür. Kaldı ki, bu iptal kararı üzerine bugün Türkiye’nin sayılı Üniversitelerinde öğretim üyeliği yapan bazı profesörler lise mezunu durumuna indirilmiş oluyor. Bu profesörlerin ders verdiği öğrencilerin durumu da nasıl değerlendirilir bilinmez yolda kalıyor.
İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin hukuksuz olduğunu bilinse de sorunlar yine de hukuk yoluyla çözüleceği umudumuz tamdır.
Peki Cumhuriyet Halk Partisi ne yapmalı.?
CHP, mevcut toplumsal ve siyasal yapıda demokratik seçimler için gerekli şartlar olmadığı gerekçesi ile seçimleri boykot eder mi?
Bu yolu asla düşünmemeli.
YSK,
Yargı,
Bürokrasi ve diğerleri olmak üzere tüm süreçler devlet kurumlarından çok AKP kurumları olarak işliyor olsa bile ..
Zira CHP, ilkeleriyle birlikte hukukun üstünlüğüne inanan ve devletçi yapısıyla halkına hizmet etmeyi amaçlayan devlet kuran bir partidir ve görevi çok ağırdır.
Üniversiteler artık, güçlü olanlara biat eden kurumlar oldu. Siyasetin kontrol ettiği üniversite gerçeğini yaşıyoruz.
İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, talimatla aldığı belli olan kararıyla, Üniversitenin mensup ve mezunlarının onur duyduğu muhteşem geçmişine kara bir leke sürmüştür.
Abdülvahap ULUDÜZ