Karadeniz’in incisi Trabzon, sadece doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla değil, aynı zamanda şehirle bütünleşmiş, anılarla dolu mekanlarıyla da ziyaretçilerini büyüler. Bu mekanların başında ise hiç şüphesiz Ganita sahili ve onun yıllara meydan okuyan, adeta bir sembol haline gelmiş tarihi çay bahçesi gelir.

Ganita, Trabzonlular için bir sahilden çok daha fazlasıdır. Şehrin merkezinde, Karadeniz’in hırçın dalgalarına nazır uzanan bu kıyı şeridi, nesiller boyu insanların buluşma noktası, nefes alma yeri, sevinçlerin ve hüzünlerin paylaşıldığı bir anı defteri olmuştur. İyot kokusunun taze çay kokusuna karıştığı, martı seslerinin dalga seslerine eşlik ettiği Ganita, şehrin temposundan bir anlığına uzaklaşıp denizin ve gökyüzünün mavisinde huzur bulmak isteyenlerin sığınağıdır.

Bu sahilin kalbinde ise, Ganita’nın ruhunu taşıyan o meşhur tarihi çay bahçesi yer alır. Burası, sadece bir çay içme mekanı değil, aynı zamanda bir kültürdür. Ahşap sandalyeleri, mütevazı masaları ve en önemlisi de kesintisiz deniz manzarasıyla bu bahçe, Trabzon’un sosyal yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Burada demli bir Karadeniz çayını yudumlarken, belki yanında çıtır bir simitle, dostlarla edilen sohbetlerin tadı bir başkadır. Geçmişte yaşananlar, geleceğe dair hayaller ve günün koşturmacası, dalgaların ritmiyle birlikte bu masalarda anlam bulur.

Tarihi çay bahçesi, genç aşıkların ilk buluşmalarına, ailelerin hafta sonu keyiflerine, yaşlıların geçmişi yad ettiği anlara ve yalnız kalmak isteyenlerin denizle baş başa kaldığı dingin anlara tanıklık etmiştir. Mevsim ne olursa olsun, Ganita çay bahçesinin kendine has bir atmosferi vardır. Kışın hırçın dalgaları izlerken içilen sıcak çayın keyfi de, yaz akşamlarında batan güneşin kızıllığında serinlemenin huzuru da burada farklı yaşanır.

Son yıllarda Ganita sahili modern bir düzenlemeyle yeni bir yüze kavuşmuş olsa da, tarihi çay bahçesinin temsil ettiği o nostaljik ruh ve Trabzonluların hafızasındaki yeri değişmemiştir. Ganita ve onun çay bahçesi, Karadeniz’in mavisini, tarihin dokusunu ve samimi insan ilişkilerini bir araya getiren, Trabzon’un yaşayan belleğidir. Buraya yolu düşen herkes, sadece bir çay içmekle kalmaz, aynı zamanda şehrin kalbine dokunmuş olur.