**"Başkan, Devrimi Yapacağız Değil mi?"**
İnan
ölçüsü yok yaşamın
Toprağın altı
göğün üstü sensin.
M. Özer Ciravoğlu
Bazı insanlar hayata sadece yaşamak için değil, iz bırakmak için gelir. Ve bazı kelimeler vardır ki, bir halkın vicdanında yankılanır, zaman geçse de susturulamaz.
Özer Ciravoğlu da işte tam böyle bir insandı. Şiiriyle, sesiyle, yürüyüşüyle ve taşıdığı yaralarıyla bize sadece bir şair değil, bir çağrı, bir isyan, bir yoldaş bıraktı.
Trabzon’un taş sokaklarında, bir çay sofrasında, bir şiir gecesinde ya da sokakta karşılaştığımızda, ansızın yankılanan o sesi unutulmazdı benim için ;
“Başkan, devrimi yapacağız değil mi?”
Bu, bir selamlaşmadan öte, bir vicdan çağrısıydı. Devrimi hatırlatmak değil, devrimin kendisi gibi yaşamak onun dilinde ve duruşundaydı.
68 kuşağının bedende ve ruhda taşıdığı o büyük yıkımın, işkencenin, sürgünün izlerini yaşamının her zerresine işlemişti. Dolmabahçe’de başına aldığı bir darbe, ömrünün kalanını sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir direniş mirası olarak şekillendirdi.
Kafasına inen cop, yalnızca bedenine değil, şiirine, yaşamına, halkına dair öfkesine ve inancına da çarptı.
O mimardı. Taşı, toprağı, duvarı anlamlı kılan bir akıl ve estetik taşıyıcısıydı. Ama aynı zamanda şiirin mimarıydı; kelimelere yürekten bir çatkı, halktan bir doku veriyordu. Şiiri, kavgadan ayrı düşünmedi. Direnişi, zarafetten koparmadı.
Özer Ciravoğlu, Trabzon’un sohbetlerini şiire dönüştüren bir adamdı. Onun varlığı, sadece bir insanın değil, bir dönemin vicdanının tanıklığıydı.
Mücadele dolu bir kuşağın, unutulmaya direnen şiirsel sesi. Gittiği her yere acıyı, sevgiyi ve başkaldırıyı taşıdı.
Şimdi sustu belki sesi. Ama sustuğu yerde yankılanan bir soru kaldı: “Başkan, devrimi yapacağız değil mi?”
Bu soru, artık hepimize yöneltilmiş bir vasiyet.
Çünkü Özer Ciravoğlu gittiğinde bile eğilmeyen kelimeleri bize bıraktı.
Ve cevabı da kendi dizelerinde çoktan vermişti:
“Şiir biterse, devrim susar.”
Hoşça kal Özer Abi. Sen şimdi şiirin sonsuzluğuna yürüdün. Ama biz, senin cümlelerinle yürümeye devam edeceğiz.