**” Sermayenin Kontrol Deneyleri”**

Aylardır bu konuda ara ara okudukça yazıyorum. Pek çok kişi de yazıyor. Teknoloji ilerledikçe ortaya yeni şeyler çıkıyor.

İnsan üretimi olmayan, algoritmaların hayatımıza kattığı ve artık dışında kalamadığımız yeni ürünler, yeni kontrol sistemleri.

Sermaye kendisi dışında, ki tüm insanlığı elinde ki teknoloji gücü ile yönlendirip teslim almaya çalışıyor. Bu yüzden hep soruyoruz ; bilgi kimin elinde toplumsal fayda sağlar?

İşte bir gazete haberi. Yapay zeka üretiyor toplum sorgulamadan, kalitesine bakmadan kabul ediyor. Çok geç kalıyoruz. Ya bu sistemi değiştireceğiz ya da algoritmalar ile manipüle edilip teslim alınıp insanlığımızı kaybedeceğiz.

Yapay zekâ müzik yaptı, milyonlar dinledi. Ama kimse fark etmedi: Bu müzik yeni değildi. Çünkü makine geçmişi tekrarlar, geleceği yalnız insan kurar.

The Velvet Sundown adlı “grup”, müzikal bir deney değil; sermayenin, yaratıcılığı da fason üretime soktuğu bir denemedir. İnsan sesi değil, veri çıktı. Yaratıcı ruh değil, algoritma.

Peki mesele sadece müzik mi? Hayır. Burada test edilen şey: İnsan davranışı nasıl yönlendirilir? Tüketici sadakati ne kadar dijitalleştirilebilir? Yapay üretim, gerçek ihtiyaçların yerine nasıl konur?

Bu bir kontrol toplumu kurma çabasıdır. Duyguların, ihtiyaçların, beğenilerin kodlandığı; sanatın, tıpkı işgücü gibi veriye indirgenerek sömürüldüğü bir yeni dönem.

Marksizm ne der? Üretim araçlarını kim kontrol ediyorsa, yaşamı da o belirler. Şimdi bu araçlar yapay zekâ oldu ve sermaye bunları eline geçirdi. İnsan düş gücü değil; kapitalin çıkarı konuşuyor artık.

Yapay zekâ ilerliyor, evet. Ama insanlık ilerliyor mu?

Sanat, düşünce, özgürlük; sadece algoritmalarla değil, mücadeleyle savunulur.

Ve unutmayalım: Makine ezberler. Ama devrim, yaratır.