- Solaklı Deresi’nde Çevre Felaketi: Yol Şirketinin Molozu Kırmızı Benekli Alabalıkları Öldürüyor
Haber : Süleyman Hacıbektaşoğlu
Trabzon :Vali ve köylülerin büyük emekle gerçekleştirdiği kırmızı benekli alabalık transferinin üzerinden daha haftalar geçmeden, Har Yapı A.Ş.’nin yol çalışması sırasında dereye hafriyat boşaltması büyük bir çevresel yıkıma yol açtı. Bilimsel veriler, Solaklı Deresi’ndeki yeni balık neslinin kitlesel ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Köylünün emeği, şirketin molozuyla boğuluyor
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ın katılımı ve muhtar Cemile Alhan’ın öncülüğüyle köydeki tüm akarsulara kırmızı benekli alabalık transferi yapılmış, Milli Parklar Müdürlüğü verdiği sözü tutarak dereye yeniden yaşam taşımıştı. Ancak daha bu umut taze iken, Solaklı Deresi şimdi yol çalışması yapan Har Yapı A.Ş.’nin hafriyat dökümü nedeniyle ağır bir tahribatla karşı karşıya kaldı.
Kazılan toprağın dere yatağına boşaltılması, suyun akışını bozarken ekosistemi çökerten bir kirliliğe sebep oldu.
Bilim uyarıyor: Askıda katı madde, alabalık yavrularının %60–95’ini öldürür
Uzmanlara göre moloz dökümü, kırmızı benekli alabalığın en hassas olduğu dönemde büyük bir tehlike yaratıyor:
Suya karışan çamur, yeni bırakılan yumurtaların boğulmasına yol açıyor.
Askıda katı madde yoğunluğu arttığında yumurtalarda %60–95 ölüm oranı görülüyor.
Çamur, yavruların solungaçlarını tıkayarak oksijensiz bırakıyor.
Su içindeki ince partiküller, alabalığın üreme alanı olan çakıllı zemini kaplayarak embriyonik gelişimi durduruyor.
Çözünmüş oksijen seviyesi 5 mg/L’nin altına düştüğünde yeni nesil balıklar dakikalar içinde ölebiliyor.
Kısacası Solaklı Deresi’ne hafriyat dökmek, bilimsel olarak bir türün yok oluşuna giden yolu açmak anlamına geliyor.
Şirketin kepçesi doğayı değil, kârı kazıyor
Köylüler doğayı yaşatmak için çabalarken, sermaye aklı hâlâ dereyi “boş alan” sayıyor.
Harap A.Ş.’nin denetimsiz uygulamaları yalnızca balıkları değil, bölgedeki tüm yaşam zincirini tehdit ediyor:
Dere içi omurgasızlar azalıyor,
Kuş popülasyonları etkileniyor,
Su kalitesi bozuluyor,
Köylünün geçim kaynakları tehlikeye giriyor.
Bu uygulama, bir “yol çalışması kazası” değil, ekolojik yıkımın açık bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Sınıfsal gerçek: Halk yaşam yaratır, şirket kâr uğruna yaşamı yok eder
Köylü balığı dereye geri getiriyor; devletin ilgili kurumları doğayı korumak için çabalıyor.
Ancak sermaye, tek bir kepçe darbesiyle bütün bu emeği hiçe sayabiliyor.
Solaklı’daki tablo bir kez daha şunu gösterdi:
Derelerin kaderini belirleyen iki taraf var: Yaşamı savunan halk ve onu tüketen şirketler.
Acil çağrı: Tahribat durdurulsun, dere eski hâline getirilsin
Çevre savunucuları ve köylüler, Har Yapı
Dökülen hafriyat acilen temizlenmeli,
Yol çalışması bilimsel standartlara uygun yürütülmeli,
Dere yatakları sıkı denetim altına alınmalı,
Kırmızı benekli alabalık popülasyonu yeniden izlemeye alınmalı.
Solaklı Deresi yalnızca bir su yolu değil; bir kültür, bir yaşam ağı, bir toplumsal bellektir.
Dereler özgür akarsa köy de nefes alır.